Şiirler, siirleri.org

Eski Bakır

Ahmet Oktay

Bir çığlığın içinde yakalıyorum seni
Kaç kez İstanbulsu,
Parıldayan, ışıtan, yakan bir alev gibi.
Üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru..
Odaların, merhabaların, gülücüklerin sıkıntısı
Tramvayların, vapurların sıkıntısı
Yitmiş aşkların, yitecek aşkların
Aynı vazoların, aynı öğütlerin, aynı yasakların sıkıntısı.
Yakalıyorum, öpüyorum, avutuyorum.
Karanlık etini kemiriyor,
Vaktimiz kısa,
Düşlerimizi kolluyorlar durmadan
Durmadan kovuşturuyorlar
Mendilimi ıslatıp alnına koyduğum
Suyundan içtiğimiz hayat çeşmeyi,
Yalnız-geceler boyu uzanan kadını bakırlarda
Durmadan horluyorlar
Geyiğim, saklım benim
Bakma arkana, ne olur, aldırma
Onulmazlığımızdan büyük yapılar kurduk
Horlandıkça aşkımız, derya.
Vaktimiz kısa,
Karıncalara, rüzgarlara, sulara dokunmak
Uyanan toprakları bilmek gerekiyor.
Ormanlar görmüş dolunayın tılsımını
Ağlamayı unutmadan
Dövüşmeyi bilmek
Tırnaklarınla tutunmayı bilmek gerekiyor
Sağılandığımızı, kollandığımızı bilmek gerekiyor

Kapa tunç, kapılarını gece
Soğuktan, kırgın, parasız milyon kişi.
Geyiğim, saklım benim,
Ölüm dayanmadan kapıya
Sev, öp, yitir beni



Ahmet Oktay  |
Puan: 1.1666666666667 / 6 Oy
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Arkadaşına Gönder     Yazdır     Hata Bildir
Bu şiire link vermek isterseniz aşağıdaki linki kullanabilirsiniz
Bu şiire bir forumdan link vermek isterseniz aşağıdaki linki kullanabilirsiniz