Çağlayan Hasret

Mehmet Nacar

Nuh demeyi bilir, peygamber demez,
Aşılmaz inadı, baht olmuş onda.
Sevdamız bal olsa, bir parmak yemez,
Eyvallah etmeden, yaşarım ben de.

Binbir bahaneyle, kendini aklar,
Sevdayı söylemez, pembe dudaklar.
Gönül nikahımı kendime saklar,
Eyvallah etmeden boşarım ben de.

Günler nazla geçer, boşu boşuna,
Umut yemi vermez, gönül kuşuna.
Çoktan yitirdiğim, sabır taşına,
Eyvallah etmeden koşarım ben de.

Varsa bu alemde, herkesin gülü,
Benimkini saklar, inadın tülü.
Ömür ovasında, çileli yolu,
Eyvallah etmeden aşarım ben de.

Ağıt bende dursun, kendisi gülsün,
Yitirdiğim aşkı, özünde bulsun,
Hasreti içimde, çağlayan olsun,
Eyvallah etmeden coşarım ben de.

Gözler ayrı söyler, sözleri ayrı,
Ona da dokunmaz, sevdamın hayrı.
Göğsümde parlayan, ateşle gayrı,
Eyvallah etmeden pişer giderim.

Küsmüşüm çiçeğe, küsmüşüm dağa,
Çöllerde yanarım, giremem bağa.
Yıllar çabuk geçer, taze toprağa,
Eyvallah etmeden düşerim ben de.

Gaziantep