Uçurtmalar Terk Ediyor Akşamlarımı

İsmail Aykanat

bulut sokulur gözbebeğime
yeşil konaklar mevsim çıkmazlarımda
uçurtmalar terk ederken kentin akşamlarını
öfke sus
koca bir yalnızlık takılır eylemime

kalemim boyun büker

aklımda sevda kırıntıları
yarı donuk imgeler
özlem özlem dökülür kahır şafaklarına
ağır ağır çıkarım kırık basamakları
ben köy öğretmeni olmasam da
yüreğimde ah işte orada
hünkar bir hüznün 
sonyaz hıçkırıkları

çağlayanımdan dökülür 
özgürlük çığlıkları
umutların alını taşır dudaklarım
sevdiğim
toprağı söyleyen türküm ey
sen ve ben ağır aksak bir şarkıdan geçiyoruz
değil mi ki hâleyiz
değil mi ki boşluklar can verir elimizde
oysa ne çok şeydaydık
ne çok yılgınız böyle
lambalara aldanan öksüz kelebekleriz
ben köy öğretmeni olmasam da
içimin bir yerinde durmaz ağlar
ırmakların bestesi

sensizlik
ve sessizlik büyüyor civarımda
ben köy öğretmeni olmasam da
benim de hüzün vardır
sonbahar yüreğimde
işte orda bir serçe
her gün kanamaktadır
parlayan gözlerinle
şöyle bir bak yüzüme

kent derinliğinde
sokaklara düşüyor akşam yalnızlıkları
kent derinliğinde
sonsuzluğa salınıyor kuzey kuşları
kent gecedir
uçurumdır
yalnızdır kent
maverada geziniyor gün uykuları

toprağı söyleyen türküm benim
toprağı süsleyen türküm benim
toprağı söyleşen türküm benim
bak
uçurtmalar terk ediyor akşamlarımı

Kaynak: Tali Bir Akşam