Düşündük Değil Taşındık Düşündük

Öncel İpekçi

Taşınıp gider ya insanlar 
Oradan oraya 
Birinci, ikinci, sonuncu kata 
Bodruma 
Ya da yerin altına 
                      onlarca defa 

Onlardan biriydi işte 
Sultanlardan bir Sultan 
Lakabı "Deli" olmasa da 
Sürmese de saltanat 
Biriydi bekarlardan 

Bir küçük arabacıkla 
İçine doldurduğu dünyasıyla 
Taşınıp gelmişti önüne 
O yüksek apartmana 

Çevre güzel mekan iyi 
Bilemez ki zenginlik 
Komşularının cebinde mi 
                         içinde miydi ! 

- Hoş geldin begim ! 
                    diye koşturan 
Önce adını sorduğu 
Yurttaş Cafer Efendi 
                    kim bilir nereli ! 

Cafer Efendi 
      onu ne gördü öncesinde 
Ne de bilirdi 

Bildiği onun horlanmak, kızılmak 
Ve horlamak 
                 sadece uyurken ! 
Bazen de 
- Üstü kalsın !  lafını duymak idi 

Eşyalara bakılırsa 
Yeni taşınan 
      uzun saçlının kapısında 
Hep sağır kesilecekti 

Ne isterdi ki bu adam ! 

Her Allah'ın günü 
İçinde bir poşetin 
Ayıp gibi dileklerin 

Kıvrılmış bir kağıda 
- Neymiş efendim ! 
Ca fer E fen di ye not : 

Bir ek mek 
Bir su 
Bir de mokrasi 
Baş ka  bi şey is te mem ! 

Her yeri aradı işte 
             yoktu mokrasi 
Bütün büyük marketlere sordu 
Almıştı ekmek'le su'yu 
Bulsaydı bir de mokrasiyi 
Çıkacaktı yorgunluğu 

Kimse getirtmiyordu 
Kimse güvenmiyordu 
Çünkü on-on beş yılda bir 
Fabrikası kapatılıyordu 

Kuponlu mu ki 
Ne veriyordu ! 
Er çıkınca evinden ... 
Yok 
    yine tükenmiş oluyordu 

Ekmek ve su ile dönerken 
Kolunda 
Bir fısıltı kulağında 
          çırak dediydi ya : 
- Yakında abi 
               gelecek yakında 
   hemen köşede ilkokulda 
     satacağız hepsini 
     seninle ve ağamla ! 

Bu lafı kulağına 
Uzun saçlı gencin notunu da 
Takmıştı kapıya 

Geldi ... gitti ... 
          Gördü duydu ... 
Hep gözünde 
           hep aklında 

Geçti vakit 
              böyle 
Her hal beş yıla yakında 
Şu koca lüküs apartımanda 
Şuncacık şeyi 
Başka kim 
           niye istesindi ki ! 

Onca yıl terk etmedi genç 
O güzel evini 
Bazen gitti ... 
              aylarca gelmedi 
Tapusu onda değil ama 
Davranıyordu 
Evin sahibi gibi 

Lanet olsun ! 
Şu mokrasiyi bulmadıkça 
Bahşiş almak hayal idi 

Cafer ne kendinin 
Ne de komşuların 
İlkokuldan başka 
    heç bi yere gitmediği 
               bir günün ertesi 
Tıkladı kapıyı erkenden 
Uzun saçlı daha : 
- Günaydın !  demeden 
Uzanıp sıkarak elini 
Almıştı işte bahşişini 

- Abi istediğimiz geliyor 
                 lakin sık dişini 
                                akşama 
Demokrasi şimdi sandıkta ! 

Dili bile alışık değildi 
"Demokrasi" okurken bile 
                 neler açmıştı başına 

Öyle bir bütündü ki 
        "Hecelenmiyor bile"

Kaynak: Nefes Çiçeği