Var

Cemal Süreya

Şu senin bulutsu sesin var ya 
Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi 

Yataklar var konuşmak için 
Öpüşmek için telefon kulübeleri 

Güneşler var, yıldızlar, samanyolları, 
Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda. 

Tanrılar sofrası amma karanlık 
Yiyemem tek  lokma yiyemem orda. 

Şu senin tutkulu sesin var ya: 
Ortak güzellik artı yara izi. 

Tutar ellerinden kaldırırsın 
Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri. 

Yeni törenler gerek bize 
Yeni törenler -kimi zaman en eski. 

Dert etme, bütün dilleri içerir 
Bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi. 

Şu senin dolayık sesin var ya 
Dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen, 

Balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı, 
İlk doyumdaki gibi yeşil elma tadında. 

Kimlik denetimi yaptıktan sonra 
Resimli roman okuyan bir er gibi giderici. 

Şu senin alçaktan sesin var ya 
Pencereler var burnumun kemiğinde sızı, 

Aşklar var unutulmamak için, 
Boğulmak için ilk sevgili.